29 Şubat 2012 Çarşamba

Gün bitti...Değişim akşama

Bu akşam, geceyi ekleyeceğimi söylemiştim ama malesef öyle olmadı günün çercevesi beklediğimden biraz daha uzun sürdü:) Neyse bakalım yastık olunca  nasıl olacak, artık gece yarın akşama kaldı :) iyi geceler herkese :)
Melancholy Man benden size gelsin :)

Biri spatula getirsin...

Televizyonla tanıştığımdan bu yana kendisini pek severim.Beni oturtun ekranın karşısına sonra dünya dönsün dursun :) bunu söylediğim de şaşıranlar oldu ama gerçek bu :) ÖSS hazırlık zamanı annem ne savaşlar verirdi beni televizyonun başından kaldırmak için, en son şöyle derdi: kızım seni spatula ile ekrandan kazımam gerekicek kalk artık çalış dersine... Sonra üniversitede süper bir bölüm seçmişim geç tvnin başına sabahlara kadar film izle çizim yap.Sonuç olarak kendimi tutamıyorum sarıyor da sarıyor işte.Neyse şimdi bildiğimiz televizyon kavramından uzak kalmış olduğum için-malum benim evin salonunda kar yağıyor -ben de kendi odamda laptoptan dizileri takip ediyorum. Madam Dö Gonç 'un bloguna bakarken dur bakalım bir envanter çıkarayım neleri izliyorum ben acaba dedim wauwww benim liste bayağ uzunmuş.Ciddi ciddi biri getirsin şu spatulayı. Herhafta bir yenisini ekliyorum sanki :)


  • Önce "2 Broke Girls" ile başlıyalım. Kendisi Mr.E'nin tavsiyesi olup kısacık çok eğlenceli bir dizi.Aslında liste içindeki tek fantastik olmayan dizi diyebilirim.  

                              
  • "FRINGE" sanırım hepsini çok seviyorum ama en çok bunu seviyorum, Hele Walter karakterine hayranım ki kesinlikle John Noble'a bir sürü ödül verilmeli.Benim hayranlık ödülümü kazanmış bulunuyor haberi olsun :)Daha neler neler anlatırım da liste uzun:) tavsiyemi dinleyin bu diziyi seyredin:)Ben izlemeye Aslıyla beraber başlamıştım :)



  • "The Vampire Diaries" hatırladığım kadarıyla tesadüf eseri açıp izlemeye başladım.Sonra aldı götürdü işte.Dünyayı kasıp kavuran ısırık hikayelerinin güzel bir örneği. 


  • "Fullmetal Alchemist" işte zamanın geçmediği biranda karşılaştım Al.(alphonse elric)ve Ed.(edward elric) kardeşler ile. Yuh yaşım olmuş kaç hala çizgi film mi izliycem yaa derken, kendimle bir savaş haline girdim: hadi hadi saklama seversin sen çizgi film izlemeyi, hem bu anime yaa çizgi film sayılmaz ki :) ve merakıma yenildim. Aferim bana iyiki de öyle olmuş ,izleyin görün hiç bitmesin istiyeceksiniz.


  • "Haven" nee bir dizi daha mı derken Aslının: güzel bence izlemelisin" tavsiyesini göz ardı edemedim.Sonuç dün gece 00:45 ben yaa bitane daha mı izlesem yoksa uyusam mı diye karar vermeye çalışıyordum. Uyku galip geldi :P


  • "Merlin" CNBCE evimizin herşeyi, cnbce yokken ne izliyormuşuz acaba :) ahahah aslında pekte seyredemiyorum annem alt yazı okumaktan pek hoşlanmadığı için uzun bir süre ayrı kaldık kendisi ile.Şimdi evimde cnbce var ama salondaki hava muhalefeti nedeniyle gene ayrıyız :) Merlin'e cnbce denk gelmiştim sonra bırakamadım ama bir ara verdiler.Umarım devam eder seviyorum ben yaa.

  • "Once upon a time" Dizileri dizimag diye bir siteden izliyorum bazen benim diziler gelmiş mi acaba diye bakarken ilgimi çeken diziler oluyor. Bu da onlardan biri.Önce biraz düşündüm bu kızı bir yerden tanıyorum hımm kimdi ,kimdi!!! ve Bingo House dizisinin şirin doktorlarından biriydi adını hatırlamasam da House izleyenler şimdi akıllarından geçiriyordur adını :) Masalları farklı bir şekilde yansıtmışlar. Bazen bakış açımızı değiştirmeliyiz bakalım hayat öyle nasıl görünüyor.

  • Ve son olarak "The Secret Circle" internet bağlantımın olmadığı bir anda salondaki tipiye aldırmayıp birkaç ısıtıcının yardımıyla açtım tv'yi cnbce de the secret circle'ın ikinci bölümüne denk geldim.Aaaa sonra da ben izlerimki bunu deyip devamını getirdim.Artık düzenli izleyicisiyim :)


28 Şubat 2012 Salı

Yeni koltuğum ile

Haftasonu -reklam zamanı- Koçtaş'tan bir adet koltuk aldım ee tabiki onunla beraber saçmasapan bir iki şey daha aldım ki birkaç şeyin ölçüsünü bilseydim üç beş şey daha alabilirdim :) İşin şakası tabi, güzel birkoltuk, bir takım saatçi tornavidası-her eve lazım- iki adet düzenleme kutusu,bir paket koltuk tabanları için keçe. Bu gün gelip koltuğu kurdurlar.Ben de düşündüm ki ne zamandır aklımdaydı yastık gibi bişeyler boyamak istiyordum, akşam akşam kalkıp bu aşağıda gördüğünüz 40x40cm kumaşı boyadım-not: aslında aşağıdaki 40x40 değil-gerçek boyut fotoğrafları bitince eklerim, zaten henüz bitirmedim. En son ortaokulda boyama yapmıştım ne zor birşeymiş hiç böyle hatırlamıyorum.Tabi kumaşın da bu zorlukta katkısı var,sağolsun boyayı içine çeke çeke bitirdi.
Bu yastığın bir de gece tasarımı olacak.Onu da bitirince eklerim artık.

26 Şubat 2012 Pazar

Eklemler olmasa ne yapardık!!

Diziye daldım yazılarını yazmayı unuttum :) Evet dizi de bittiğine göre-Dizinin ismi: "Haven" tavsiye ediyorum ki bana da Aslı tavsiye etti-şimdi başlığın neden eklemler olduğunu, neden saçma sapan tellerin resmini çektiğimi anlatabilirim :)Resimler de gördüğünüz gibi kukla bir çok eklemlerden oluşuyor, aslında sıkıcı ama bir okadar da eğlenceli bir süreç eklemleri oluşturmak.Benim kuklamda: el ,kol dirsek , omuz , kalça ,diz ve ayak eklemi bulunuyor.Bu eklemler sayesinde vücudu rahatca şekil alabiliyor. Şimdilik benim eklemler için bulduğum yöntem telleri kıvırarak birbirine bağlamak.

Aşağıda gördüğünüz kalın tel Bağ teli olmakla beraber menemende hırdavatcıda kilo ile, koçtaşta ise hazır bir kaç metrelik paketler halinde satılıyor.İnce olan tel ise Arı teli olup Bağ teli ile aynı yerlerde satılmakta.Bu arada resmini çekmeyi unuttuğum bir adet ucu yuvarlak pense edinmenizde yarar var eğer siz de eklem yapmak istiyorsanız.
Her hangi bir eklem için iki adet tel düzeneğine sahip olmalısınız birincisi çift kıvırmalı yukarıda gördüğünüz eklem parçası ki aşağıda gördüğünüz resim son halidir.

İkincisi ise kendi üzerine kıvrılmış eklem parçasıdır.

Birinci eklem parçasının ortasına ikinci parçayı koyarak arı teli ile 5-6 defasarmak yeterli.
Ve eklemimiz  hazır :)
Sanıyorum ki bu uygulamayı video ile anlatmak daha uygun olacak ama o da artık diğer kuklanın kısmeti olsun. :)

23 Şubat 2012 Perşembe

Masala devam...

Wauww busefer çok hızlı ilerliyormuşum gibi hissettim :) tabi bunun iyiliği kötülüğü tartışılabilir...
Aslında bu kukla şanslıymış diyebiliriz. Onun eklemlerini çokzaman önce hazırlamıştım ama hala birşeylerin eksik olduğunu düşünüyordum.Eklem  hareketlerinin tam olmasını hedeflemiştim ve eksiklik tamda buradaydı.Hatırlarsanız daha önceden   "Yeni kukla-Mekanik model" diye bir paylaşımım  olmuştu. Buna göre ilerleyip lastik eklemeler yapınca geriye sadece  gövdeyi kaplamak kaldı :)                                                        





21 Şubat 2012 Salı

biraz çizgifilm,biraz masal

Bayağ uzun zaman olmuş, böyle bazı arkadaşlarda bir sitemler, bir isyanlar ,"Elde herşey: Nerde herşey" diye kafiye uydurmalar :):):) Şaka bir yana gerçekten çok uzun zaman olmuş.Aslında bir ara dedim oturayım bakalım neler yapabileceğim ve sonuç fıss " aldığım çamur pek kıvamlı değilmiş elimde azıcık mıncırdım eeeh bundan bi cacık olmaz dedim attım bir kenara.Geçen hafta açtım interneti girdim "idealpazar" sitesine içimden sadece gerekli olanlar alınacak diye diye, aşağıda gördüğünüz iki paket makin's  clay ve bir kaç adet yumurta formunda strafor ısmarladım.Ve bugün elime ulaştı.Aslında ilk defa kullanacağım için çok merak ediyordum; diğerlerine göre 3 kat pahalı bu malzemenin farkı nedir ki yani. Ve daha paketi açınca yayılan tutkal kokusundan anladım :)Kendisi sadece hava ile kuruyan bir kil değil ayrıca tutkal ve polimer malzeme ile oluşturulmuş bir kil. Açıkcası iyi bir seçim olmuş size de tavsiye ediyorum.Ek olarak kil'i ıslak bir havlu içinde taze tutabiliyorsunuz azıcık su ile rötuş yapabiliyorsunuz. Aşağıda gördüğünüz strafor yumurta halinden son resimde gördüğünüz yüze dönüşene kadar 3 saat uğraştım.Şüküfede de aynısı olmuştu en son midem bulanmaya başladı.Konsantrasyon zor şey yaa beni bozuyor.

Şimdi gelelim neler yaptığımıza
Öncelikle bilen olabilir,olmayabilir şöyle bir paylaşımda bulunmuştum: 
burada gördüğünüz gibi Yuvarlak strafor kullanılıyor, açıkcası yumurta strafor ile çalışmak çok daha kolay oldu: yok kafası büyük oldu ,yok şakakları çıktı, yok alnı büyüdü, yok çenesi minicik kaldı derdi olmadı.
Gördüğünüz gibi öncelikle strafora şekil verdim. 
Ardından makin's clay ile straforun tamamını kapladım.Buarada unutmadan straforunuzu bir çubuk ya da tel ile delmeyi unutmayın oldukca kullanışlı oluyor, ben daha sonra çubuğu çıkarıp onun yerine boyun mekanizmasını yerleştirmeyi planlıyorum. Ardından linkteki model  aşamalarını bire bir olmasa da uygulamaya çalıştım.Şimdi şöyle birşey var ki; herzamanki gibi aceleci olduğum için yarını bekleyemedim.Bu yüzden de gördüğünüz gibi gözleri de bu aşamada yapmak zorunda kaldım.Gözler yumuşak olduğundan iki kat daha dikkatli çalışmak zorunda kalıyorsunuz.Halbuki gözleri bir gün önceden yapıp kurutsam herşey daha kolay olabilirdi.Buarada Gözler içinde ayrı bir planım var bakalım yapabilecek miyim :) süpriz :)
 En gıcık bölüm burun kısmı oldu, ekle çıkar,incelt, kalınlaştır derken daha fazla suyu çıkmadan bitireyim dedim.Sanırım tamamen kuruduktan sonra bir kaç rötuş yapacağım.Şimdilik karar veremedim.
 Dudaklar da pek istediğim gibi olmadı ama az da olsa aşama var gibi belki de makyaj aşamasında biraz daha farklı görünür bilemiyorum.
Ve son artık yanakları bile var:) Sizce de HERKUL çizgi filmindeki karakterlere benzemiyor mu:)
Haaa buarada unutmadan ne isim vereceğim konusunda hiç bir fikrim yok belki siz birkaç fikir ortaya atarsınız :)

merak ettim diyenler