24 Ekim 2011 Pazartesi

Ben bu taşları neyapıcam

Aslında bu serideki bütün taşların başına birşeyler geldi diyebilirim. Yukarıda gördüğünüz taşın üzerine aseton döküldü :) tüh gitti derken hoş bir grilik kazandı ve biraz daha asetonlayıp çizmeye devam ettim.
Yukarıda gördüğünüz taş bambaşka bir çizim içeriyordu ama içime öyle sinmedi ki resmen asetonla yıkadım taşı. Biraz uğraş verdikten sonra verniğinden tamamen arındığına inanınca yeniden denedim. Taşın özelliği kaybolmuş olsa da-bu gri taş elde tutunca daha koyu bir grilik kazanıyordu-önemli olan benim içimde uyandırdığı duygu olduğundan pek önemsemedim bunu. Zaten vernik yeterince yapay kılacaktı onu boşa üzülmeye gerek yok...

Bu aşağıda gördüğünüz iki taş resmi alında bir taşa ait.Çift tarafa da hakim olmak oldukça zor olduğu için bunu çok denemiyorum.

Sıradaki taş ise biraz daha farklı.Hızlı ama severek çizmiştim ama fazla verniğin zarar verebileceğini düşünmemiştim.Bazen öyle heyecanlanıyorum ki sonuçları hiç düşünmüyorum, bir an önce sonuca varmak istiyorum.Bir kaç ince vernik atıp biraz beklesem sanırım böyle bir sonuç almayacaktım...Vernik yüzünden bazı çizgiler dağıldı.

Taş seçimi: bu olabilir diyorsunuz ve sepete atıyorsunuz ,sonradan bakınca delikli bir yüzeyi olduğunu ve vernik tutmayacağını farkediyorsunuz,atmaya kıyamıyorsunuz, bir de üzerine çizim yapıp vernik atıyorsunuz. Sonuç yukarıda görüdüğünüz resimden tam anlaşılmayan verniğin sarılığını gizlemeyemeyen bir taş oluyor. Duygular mı; aman ya nolcak yani bu da böyle olsun diyebiliyor.
Aşağıda gördüğünüz taş ise ilk başta alacalı yüzeyi ile beni iten. Ama bu deseni üzerine çizince işte tam da bu uyum dediğim bir taş oldu.

Ve son buna hiç yorumum yok...

Hiç yorum yok:

merak ettim diyenler