12 Ağustos 2012 Pazar

Yaşasın ne harikasın dünya(!)

Evden gözler fışkırıyor :) Buaralar o kadar çok göz çalışması yapmışım ki nasıl nereye yerleştirsem bilemedim. İş hayatımda olduğu gibi evdeki hobi hayatımda hala tam yerleşebilmiş değil. Farklı bir malzeme ortaya çıktığı anda heryer darmadağın oluyor! Ama düzelticem ,demekki bir organizasyon eksikliği var- seni yenicem dünya seni yenicem- o kadar ;)
Şimdi size bu gözleri nasıl yaptığımı anlatayım:
Aslında herşey deneme yanılma oldu gibi birşey. Yani birşeylerin nasıl yapılacağını öğreniyorum ama püf noktasını hiç kimse paylaşmadığı için ilk ürünler hep bozuk oluyor. Tabiki kimse paylaşmak zorunda değil ama yani ben şimdi burada püf noktasını yazsam neolur yazmasam neolur. Oyüzden ben yazma taraftarıyım.
Baştan başlayalım:
* İlk Aşama : Makin'sClay ile alt yapı oluşturdum. Sizin kolayınıza nasıl gelir bilmiyorum ama ben yuvarladığım hamurları tombul solucanlar haline getirip uclarını keserek yapıyorum. Daha sonra bu yarım küreleri biraz düzeltip tepe noktalarına hafifce bastırarak düz hale getiriyorum.(Bu noktalara yukarıda görmüş olduğunuz daha önceden baskı aldığım göz bebeklerini yapıştırıyorum)
*İkinci Aşama: Cadence+ Akrilik Beyaz boya karışımı. Şimdi Cadence 100 kat vernik/resin daha önce de anlatmıştım bu malzemeyi. İncelediğim bloglarda resin malzemeye akrilik boya karıştırılabileceğini duymuştum ve beyaz akrilik boyayı karıştırarak ilk denemeyi bu gözlerde yapmaya karar verdim. Cadence'in iki malzemesini aynı oranlarda bir kaba döktüm ardından birazda beyaz akrilik boya katarak karıştırmaya başladım. Şöyle bir sonuç aldım: Beyaz tam karışmamış kılcıklar. Yani okadar karıştırmama rağmen o kılcıklardan kurtulamadım. Demek böyle oluyor diyerek gözlerin üzerini bu malzeme ile kapladım-not: Cadence verniği önce 5-10 dakika karıştırıp koyulaşmasını sağlayıp ikişer üçer dakika dinlenmeye bırakırsanız malzemenin yavaş yavaş kıvam aldığını görebilirsiniz- Bu şekilde 4 çift göz yaptım ama içime sinmedi. Tekrar denedim ama bu sefer önce cadence karışımı hazırladım 5-10 dakika karıştırdım. Ardından karışıma beyaz akrilik boya ekledim. Ve sonuç mükemmel ,bu karışımda homojen bir birliktelik sağlandıki istediğim buydu. Bunları da gözlerin üzerine uyguladıktan sonra kurumaya bıraktım.
*Üçüncü Aşama: Gözleri kağıtlardan ayırma. Ben güzelce keserek uzaklaştırdım kağıtları. Sizinde aklınızda olsun bu kare kağıtları kullandığınızda kağıdın üzerine yapışan gözleri eksenleri etrafında rahatca çevirebiliyorsunuz.
*Dördüncü aşama: Ben henüz bu aşamaya gelemedim ama şeffaf  3 boyutlu malzeme(Plaid Medium) ile göz bebeklerini tamamlamayacağım. Başarabilirsem iş çıkışı kemeraltından bu malzemeyi alıp 4. aşamayı da tamamlamış olacağım. Not: Cadence resin de uygulanabilir ancak hem sarı dokusu hem de köpüklenen yapısı ile istenilen görselliğe ulaşılamıyor.Hım bir de malzemeyi bazen doğru oranlarda karıştıramayabiliyorsunuz. Kilpi ile yorumlaşırken Plaid malzemeyi önermişti:" 3 boyutlu, şeffaf,  karıştırmaya gerek yok" Ben de denemeye karar verdim bakalım :)

9 Ağustos 2012 Perşembe

Sıfırdan başlayıp sonsuza ulaşmak gibi

"Linda Macario






Not: Dünya keşke bizim istediğimiz gibi şekillenebilecek bir yer olsa. Kukla yapmayı kendime göre birşeyleri değiştirebildiğim için seviyorum ki mimarlık için de bu geçerli. Ne kadar anlamlı bilmiyorum sonuçta bu konuya birlerce bakış açısı gelebilir ama pozitif düşündüğümüz sürece neden daha güzel şeyler olmasın...
Sokaklarda insanlar ölüyor, savaşlarda insanlar ölüyor, dünya ölüyor ve herşey pis insanlık yüzünden...Ölen insanlara üzüleceğimize ölmelerine izin vermesek olmaz mı?
"Ben ağladığımda kendisi de ağlamaya başlayan annem ,öldüğümde ne yapacak; o çocukların anneleri gibi  yine benim için ağlayacak..."

8 Ağustos 2012 Çarşamba

Çok sevdimmmmm


Ben sana hayran sen cama tırman

 "Kate Church" aslında bu figürleri canlı canlı görmek vardı ama kısmet(!) işte hayatta herzaman insanın istedikleri olmuyor.  Napalım biz de şimdilik resimlerine bakarız:)



Kaside

Elinde Bursa çakısı,
Boynunda kırmızı yazma;
Değnek soyarsın akşamlara kadar,
Filya tarlasında.

Ben sana hayran,
Sen cama tırman.

Orhan Veli

6 Ağustos 2012 Pazartesi

Para biriktirelim festivale gidelim

Görmüş olduğunuz sahne tasarımı -evet çok fazla sahne tasarımı görmedim- insanın bakış açısını geliştirecek vay be adamlar neler neler yapıyorlar dedirtecek cinsten.  Başlıktan da anlaşılacağı üzere festivale ben katılmadım ama katılmayı ve "Andre Chenier ve Fransız Devrimi" ni anlatan bu gösteriyi izlemeyi çok isterim.Görselliğin şekillendirilmesinin etkileyiciliği bir yana bir de içeriğindeki mekanik fikirler beni benden aldı. 
 Görmüş olduğunuz Sahne düzeni  ile başlayan oyun, ilerleyen dakikalarda  mekanik hareketler ile sahne düzeninin değişmesi sağlanarak birden izlediğiniz ana sahne yer değiştiriyor.
 Yukarıdaki resimde görmüş olduğunuz adamın eliyle tuttuğu kare sahne aşağıdaki resimde gördüğünüz gibi yer değiştiriyor.

 Adam uyanıyor...
 Aşağıda gördüğünüz sahnede yine mekanik olarak suyun içinden çıkan bir bıçakla öldürülüyor.
Baştan sonra gördüğünüz her eşya bir sahne olarak tasarlarmış: Açık Kitap Sahne(Andre Chenier'in hikayeyi anlattığı sahne),Arkadaki Ayna Sahne(Burada Devrim zamanı asılan insanlar anlatılmış), Adamın Vücudu,Karanlık yüzünden resimlenemeyen Adamın Kafasının içinin açıldığı bir diğer Sahne,Adamın eli ile tuttuğu kare sahne(Burjuvanın ve Devrimcilerin yaşadıklarının anlatıldığı sahne).
Benim bu yavan anlatımıma rağmen etkisini kaybetmemiş olmasını diliyorum...

Coğrafyamın kötü olmasına rağmen Avusturyanın eyaletlerden oluşması benim de bunu bilmemem neden şaşırtıcı olsun ki ! Bunu bir okumak lazım : "AVUSTURYA" hakkında...

2 Ağustos 2012 Perşembe

Ayaklar şenlensin :)

Öncelikle blogları gezer iken beni şoklara sokan  "Fashion Doll Shoes" sitesini size tanıtmak istiyorum.
Şimdi bir iş yapıyoruz bari doğru yapalım diye bayağ acemi uğraşları veriyorum, buarada da işin hakkını verebilmek için bayağ araştırmalar yapıyorum. Görmüş olduğunuz link bugün pinterestte dolaşırken karşıma çıktı ve öyle bakakaldım ekrana. Tabi sitede görmüş olduğunuz ayakkabıları yapmak için o ergonomide ayak lazım ki ben romiranın ayaklarını ona göre yapmamıştım- ben ayakları yapabildiğime şükrediyorum adam bi de topuklusunu yapmış-neyse ellerine sağlık ne diyeyim :).
İşte ben dde elimden geldiğince birşeyler yaptım ,diyorum ya geliştiriyorum yahu :)
Biraz çin işi de olsa ben sevdim :) aslında başka fikirlerim vardı ama kader işte ; hayat sen planlar yaparken başına gelen şeylermiş. :)

Romiranın Rafta yer almasına bir adım kaldı: Ellerinin kaplanması. Hala fikri olan yok  mu?


merak ettim diyenler